22 Şubat 2013 Cuma

mersin

annemle babamın doğup büyüdükleri şehir mersin. 
geçen sene babama küba'yı kesin siz de görmelisiniz zaman gerçekten durmuş gibi orda hayat çok farklı demiştim babam biz küba'nın yaşadığı hayatı 50'lerde mersin'de yaşadıkki demişti. bu sene gidince dediğinin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha fark ettim. mersin'de de hayat durmuş sanki havana'dan çok az farkı var. belki teknolojik anlamda daha ileridedir ama diğer tüm anlamlarda mersin'de sanki en fazla 70'leri görmüş o aradaki 30 yıl da hiç bir şey değişmemiş gibi..
tabiki de dünyanın en güzel kıyı şeritlerinden biri ve tabiki de biz çarpık kentleşme zihniyetimizle o kıyı şeritlerini, portakal ve limon bahçelerini dünya çirkini apartmanlarla rezil etmişiz. havana'nın 50 yıldır el değmemiş eski binaları bile sömürge mimarisinin güzel yanlarını taşımakta kominist rejimin çirkin mimarileri bile göze batmamakta. mersin ise yıllardır özgür olmasına rağmen kominist mimariden de beter yapılar barındırmakta..
biraz bu duruma üzüldüm ama yine de mersini kendi çapımda güzel fotoğraflamaya çalıştım. 
bunlarda benim gözümden mersin kareleri..


mersin sahil

limon bahçeleri ve akyarlar köyü iskelesi
kız kalesi
şubat ortasında mükemmel hava ile mest olan ben

3 Temmuz 2012 Salı

yeni site yeni yüz

daha önce masalkitabimiz.com'dan yaptığım çalışmalarımı yaz başından beri yelizatici.com'a taşıdım.. zaten masalkitabimiz'ın web sitesinden yönlendiriliyorsunuz. 
peki masalkitabimiz.com'a ne mi olacak? çok güzel bir düğün blog'u olarak tüm gelinlere hizmet edecek bir site olacak! çok yakında düğünler ilhamlarını buradan alacaklar!
ben çok heyecanlıyım! umarım beni takip eden herkes de bu heyecana ortaktır! 
çekimlerimi daha yakından izlemek isteyenler isteyenler de varsa https://www.facebook.com/yelizaticiphotography sayfasından gün be gün güzel fotolarımızı takip edebilirler!

30 Mart 2012 Cuma

bütün dostlar toplandık, hep beraber pozlandık, eğlendik, kutladık..!


Bizi biz yapandır dostlarımız. Her anımızda yanımızdadırlar, bizi hiç bırakmazlar. Beraber güler, eğlenir, ağlar, üzülür, seviniriz. Hayatımızı bir başka en sevdiğimizle de birleştirirken tabiki de yanımızda onlar olmadan olmaz. En özel gününüzde de en sevdiklerinizle beraber eğlenip, birlikteliğinizin tadını çıkarırken bütün bu anları ölümsüzleştirmenin önemli yollarından biri de deklanjöre basmak.

Çektiğim her grup fotoğrafında ayrı bir tat ayrı bir mutluluk yaşadım diyebilirim. En eğlenceli ve yaratıcı fikirli pozlar, ayrı ayrı mimikler onlar varken yakalanıyor. Hem kamera önünde hem de kamera arkadasında çok yardımcı oluyorlar. Özellikle gelinin arkadaşları düğün telaşesini gelinin üstünden alıp onu rahatlatmak için ayrıca çaba sarf ederlerken, damadın arkadaşları da fotoğraf çekimlerindeki rahatlıklarıyla o günün gerginliğini almakta bayağı başarı gösteriyorlar!

O yüzdendir ki tüm hazırlık aşamalarında hem gelinin hem de damadın arkadaşları onlarla beraber hazırlanır, fotoğraf çekimlerinde de yanlarında hazır ve nazır bulunurlarsa günün önemine ayrı tat ve anlam katmakla kalmaz, dostlukları için de hiç unutulmayacak ayrı bir an yaşatmış olurlar!

Siz de dostlarınız hayatınızın en güzel ve özel günlerinden birinde yanınızdayken o anları en güzel ve eğlenceli şekilde sonsuzluğa taşıyın! Ne de olsa yıllar sonra geri dönüp baktığınızda her iki taraf için de elinizde kalacak tek şey birlikte çekilmiş fotoğraflarınız olacak..

27 Şubat 2012 Pazartesi

DIY Projects

"Do it yourself - Kendin yap".

Ne güzel, ne yaratıcı bir akımdır! Yaratıcılıkta sınır tanımayan DIY Projeleri Amerika ve Avrupa'da aldı başını gidiyor. Ama artık bizim de hayatlarımıza yavaş yavaş karışıyor bu akım.
Özellikle dekorasyon ve giyim konusunda çok popüler olan bu projeler artık düğünlerimize de yansımaya başladı. Buna en güzel örnek -tüm düğünün organizasyon boyutu düşünüldüğünde, belki de yapılabilirliği en kolay olduğundan- davetiyeler ve nikah şekerleri.

Düğününüz, belki de hayatınızda vereceğiniz en büyük partiniz olacak ve bu partiyi unutulmaz kılmak için her şekilde emek harcanmalı. Ne de olsa birbirini seven iki insanın hayatlarını birleştirme kutlaması düğün dediğimiz organizasyon! Hem iki hayat birleşiyorken hem de tüm yakınlarımız bizim için toplanmışken, onları bizi en güzel yansıtan şekilde ağırlamak kutlamayı daha da özel kılacaktır.



Geçtiğimiz Aralık ayında Gaye ve Alper güzel birlikteliklerini bir ömre taşımak istediler. Düğün hazırlıklarına hızla daldıklarında; davetiyelerini ve nikah şekerlerini kendilerinin tasarlayıp yapmalarının hem kişiliklerini daha iyi yansıtacağını, hem de daha ekonomik olacağını düşündüler. İşte ortaya çıkardıkları bu güzel "kendin yap" projesi ile  yaratıcılıklarını tüm sevdikleriyle paylaştılar. Hem böylelikle kendileri de el emeklerini organizasyona katarak hazırlık aşamalarını daha da anlamlı kılmış oldular! Gaye ve Alper, beraber çalıştığım diğer bütün çiftler gibi birlikteliklerinin eşsiz özelliklerini düğün organizasyonlarına yansıtmayı çok güzel başardılar.



"Kendin yap" projelerine bir güzel örnek de Başak ve Serdar'dan gelmişti. Gelen konuklarla 10 yıllık birlikteliklerinin öyküsünü paylaşmak için düğünün gerçekleşeceği salonun fuayesine fotoğraf ağaçları yerleştirdiler ve bu güzel süreci kendi tarzlarıyla sergilediler.





Siz de yaratıcılığınızda sınır tanımayın ve sizi en güzel yansıtacak tasarımları kendi organizasyonlarınız için planlayın! Hem kendinizi yansıtın hem de tasarruf etmiş olun! Sonrasında da dönüp baktığınızda yarattıklarınız ve organizasyonunuz size çok daha güzel gelecektir!



Bunun gibi projeleri yayımlamaya devam edeceğim. Takipte kalın =)

2 Ocak 2012 Pazartesi

Ankara'da guzel seyler oluyor...

Herkes sikayetcidir Ankara'nın sıkıcılığından, yapacak hiç bir şeyin olmamasından ya da gezilecek hiç bir değişik aktivitenin.. Ama biz o değişikliği yaptık, yarattık! Dünya çapındaki bir akımı 19 Kasım günü 2. sergisiyle Ankara'ya sunduk. O durağan diye tabir ettiğimiz hayatlarımızın minik yansımalarını sunduk.
Biraz gec haberini yapabiliyorum burdan ama umarim sizler de gelip sergiyi görenlerden ve bizim kadar zevk alanlardansınızdır!
Ne demişler en iyi kamera yanındaki kameradır. Her zaman yanımızda, adeta bizden birer parça haline gelen iphone'larımızla artık günlük hayatımızın anlarını yakalayıp anılarımızı biriktiriyoruz.
Eğer siz de bu akımın parçası olmak istiyorsanız bizi takip edin!!
Yeni sergiler, yeni etkinlikler, iphone fotoğraf applicationlarina dair her şey burada!

http://www.iphoneographytr.com/
www.facebook.com/iphoneographyTR
https://twitter.com/#!/iphoneographyTR

10 Haziran 2011 Cuma

hikayelerdeydi guzel asklar, sevgiler..

hep oku dediler ben kucukken.. "cok sey ogreneceksin" dediler.. hayati kitaplardan ogrenebilecegimi saniyordum o zaman. ne guzeldi anlatilanlar. asklar vardi okurken sende yasiyormuscasina anlatilan. sevgiler vardi sayfalardan cikip icimizi isitan..
oysaki her sey kitaplardaydi. sayflarda sinirliydilar. gercek dunya hic de oyle degildi. olamiyordu. belki de olabiliyordu ama hic bir zaman ayni tadi veremiyordu. ask ozgur olunca cok guzeldi ama gercek hayatta kimse gercek ozgurluk ne demekti bilmiyordu.
gercek denilen sey iluzyondan farksizdi. yasanilan her seyi gerceklik olarak algilarken iluzyonda baska bir sey degildi oysaki hayat.
en sonunda bosverler basladi..bosverip gidiyorduk her seyi.. en sonunda hic bir seyin anlami kalmaz oldu, asklar tumden yalan oldu...kitaplarda, hikayelerde, romanlarda kaldi..
neyseki silinmiyorlardi da sayfalardan donup donup okuyabiliyorduk.
tozlanmayan raflarindan cikarip kitaplarimi cevirdim sayfalari...tekrar tekrar...

26 Kasım 2010 Cuma

sokaklarinda arabasiz da fink atabildigin sehirler..

Sokaklarinda ozgurce yuruyebilecegim, bir yerden bir yere gitmek icin illa motorlu tasit kullanmak zorunda kalmayacagim sehirler bana guzel gelmistir hep..
Bir sehri guzel yapan kesinlikle insanlaridir.. Insanlarin yasam tarzlari icinde yasadiklari sehirle harmanlaninca hayatlari guzel kilar..Rahatlik, refah, mutluluk hepsi sehrin insana sunduklariyla dogru orantili degil midir?
Bazi gunler sirf sokaklarinda ozgurce hareket edebiliyormusum hissini yakalayabilmek icin kampus yollarinda yuruyorum kulagimda sakin melodilerle.. Dogayi ve sakinligi hisedebilmek adina.. Arada bir islanmis yaprak kokusunu icime cekmek huzur veriyor, sanki hayatta dert, tasa, problem hic ama hic bir sey yokmuscasina, baska diyarlara goturuyor beni.. Merak ediyorum acaba biz ne zaman insana onem vermeye baslayacagiz.. Yollarinda yurudugum sokaklarda ne zaman yayalar arabalardan fazla gecis ustunlugune sahip olacak..Ya da ne zaman kayitsizca cimlerinde kosturup vakit gecirecegimiz alanlarimiz olacak? Insanlarimiz ne zaman guzellesecek?!